Akıl Oyunları: Genel Bilgi
“A Beauituful Mind”,Türkçe çevirisine göre “Akıl Oyunları” filmi Nobel Ödüllü Amerikan matematikçi John Nash’in hayatını ele alan; biyografik dram filmi olarak 2001 yılında vizyona girmiş, 135 dakikalık bir filmdir.
Film 60.000.000$ bütçe, 313.542.341 $ hasılat toplamıştır. Kitapta anlatılanlar senaryoya dökülerek karşımıza çıkan bir filmdir. Kitapların senaryolaştırılması ile ortaya çıkan filmler her zaman bir tık daha ileride oluyor bana göre.
Ama şuna inanıyorum ki, eğer kitabı senaryolaştırarak bir film çekiyorsanız,kitabın dışına çıkarsanız bence o film çöp olur.Filmin senaristi “Akiva Goldsman” bu dediğimi yapmamış,kitabın paralelinde bir senaryo yazarak; filmin çöp olmasını engelleyip,harikalaşmasını sağlamış diyebilirim.
Bunun kanıtı da 2002 yılında vizyona girmiş olan bu filmin “En İyi Fim Ödülü” ile bearaber toplam 4 ödül almış olmasıdır.
Akıl Oyunları: Filmi Hakkında
Filmin konusundan bahsedecek olursak, John Nash adında şizofren bir matematikçinin hayat hikayesini konu almıştır.
Filmi izleyenler bilir; ancak izlemeyenler için de fazla spoiler vermeden filmin can alıcı noktasını söylecek olursam, John Nash şizofren ama hastalığının farkında olmayan oyun kuramı üzerinde büyük başarı elde etmiş parlak bir matematikçidir.
Aslında öğrencilik yıllarından itibaren hayaller görmeye başlar.İçine kapanık,yalnızlığı benimsemiş ve insanlardan fazla hoşlanmayan bir yapısı vardır.
Hatta filmde de şu replikle kendisini tam anlamıyla açıklar;”İnsanlar benden pek hoşlanmaz,ben de onlardan pek hoşlanmam.” .
Nash paranoid şizofreni hastasıdır. Bu hastalık zamanla ilerler ama kendisi bir psikiyatrisin karşısına çıkması ile bu hastalığın farkına varır.
Bir süre hastaneye yatar ve bu nedenle akademik çalışmalardan uzaklaşır. Biraz tedavi gördükten sonra hastaneden çıkan Nash, tam anlamıyla iyileşmemiştir.
Hastalığı kendi çocuğuna da zarar vermeye başladığında eşi yeniden hastaneye gitmesini düşünür. Nash,buna gerek olmadığını düşünür, ancak sürekli gördüğü kızının gözünde hiç büyümediğini farkedince hastalığının ciddiyetinin de farkına varır.
Artık Nash yaşadığı hayalleri görmezden gelerek onlarla yaşamaya çalışacak hayatına devam edecektir.
Çalışmalarına tekrar hız verir ve üniversitede hocalık yapmaya tekrar başlar.
Şizofreni ile adeta savaşarak onunla birlikte yaşamına devam eder ve Nash, akıl hastalığını yine aklıyla yenerek kendini bilime adadığı için “Nobel Ekonomi Ödülü”’nü almaya hak kazanır. Gerçek yaşama gelecek olursak;
John Nash'i.karısıyla beraber New Jersey otoyolunda bir trafik kazasında 23 Mayıs 2015’te kaybettik Nash 21 Ağustos 2009’da da kalp krizi geçirmişti.
Akıl Oyunları: Oyuncular
Bu değerli filmin bu kadar sevilmiş olmasının asıl sebeplerinden biri de harika oyuncu kadrosuydu.
Biyografik filmlerde gerçek karakterler anlatıldığı için bana göre hayali bir karakter canlandırmak gerçek bir karakteri canlandırmaktan daha kolay ve ucu açıktır.
Ancak gerçek bir karakteri canlandırırken,oyuncunun kendisinden birşeyler katması mümkün değildir.
Heleki izleyici canlandırılan karakteri tanıyor ve yakından takip ediyorsa, oyuncunun kendisinden birşeyler katmasına tahammül etmeyebilir ve onun için film o anda dünyanın en kötü filmine dönüşebilir.
John Nash’in hayatını canlandırmış olan “Russell Crowe” rolüne iyi çalışmış olacak ki canlandırdığı karakterin hakkını verdi diyebiliriz.
Özellike Gladyatör filmindeki rolünden sonra, apayrı bir role bürünerek karşımıza çıkan Crowe; her rolün adamı olduğunu ispatlamış yegane oyuncular arasında yerini almıştır.
Ayrıca başta; Nash’in eşi Alicia rolüne hayat veren “Jennifer Connefly”, ”Ed Harris”, ”Christopher Plummer”, “Paul Bettany” ve “Adam Goldberg” gibi isimler de oyunculuklarınla izleyiciyi etkileyerek,filmi izlenir kılmışlardır.
Film Replikleri
[rwp-review id=”0″]
Sevdiğim bir filmdir ve güzel bir açıklama ile güzel bir yorum katmışsınız.Emeğinize sağlık ?
Teşekkürler Cennet Hanım 🙂
çok yararlı odu bu filden özet ödevim vardı çok yardımcı oldunuz TEŞEKKÜRLER 🙂