Nasreddin Hoca Kimdir?
1208 yılında Sivrihisar’ın Hortu Köyünde doğan Nasreddin Hoca Türk Halk bilgesi olarak insanlara bilgeliğiyle öncü olan ve insanlara duygu ve düşüncelerini anlatmak istediğini mizahi iletişimi sayesinde dile getiren bir bilgedir.
Günümüzde halen fıkraları anlatılmakta ve insanları güldürürken düşündürmektedir.
Nasreddin Hocanın Ailesi:
Babası ve annesi Hortu Köyünden Abdullah Efendi ve Sıdıka hatundur.
Nasreddin Hoca Sivrihisar’da medrese eğitimi aldıktan sonra babasının vefat etmesi üzerine köyüne gelerek köyün imamlığını yaptı.
Bir süre sonra aldığı eğitimle yetinmeyerek Seyyid Mahmud Hayrani hazretlerinden ve Seyyid Hacı İbrahim den ders alarak kendini ilim yönünden daha da genişletti.
Nasrettin Hoca Hayatı:
Nasreddin Hoca aldığı terbiye ve almış olduğu ilim ile bulunduğu alanda kendini sevdirmiş, düşündürmeye iten söylemleri halk arasında kulaktan kulağa anlatılarak fıkra haline gelmiştir.
Nasreddin Hocanın köyünün imamlığını bırakarak bir süre kadılık yaptığı da söylenmektedir.
Engin bilgisi ve derin bir ahlakı olması ağzından çıkan her sözün bir anlam yüklü olması, yaptığı işlerle güldürürken ‘neden’ sorusunu sorduran çağın ulemalarındandır.
Nasreddin Hoca Hikâyeleri:
Halkın gülmesini sağlayan bazı hikâyeler aşağıdadır:
Nasreddin Hoca Hikâyeleri: Kedi Nerede
Nasreddin Hoca bir gün kasaptan 2kg et alarak eve getirir ve akşama yemek yapması için hanımına eti bırakarak işine döner. Hanımı et yemeğini pişirirken yakar ve Hocanın kızmaması için de bir yalan söylemeye karar verir.
Nasreddin Hoca akşam acıkmış halde evine gelince hanımı bir tabak bulgur pilavını önüne koyar.
Hoca tabağa bakar ve şaşırarak “hanım et nerede? ” diye sorar hanımı gayet üzgün bir halde“ ah sorma Hoca bizim kedi etin hepsini yedi” der.
Hoca oldukça kızarak kediyi dövmek için yerinden fırlar. Birde baksın kedi yine eskisi gibi cılız halde bahçede oturuyor.
Hanımına teraziyi getirmesini ister. Kediyi tartar. ”bu kedi 2kg. o zaman et nerede, et buysa kedi nerede? Diye sorar.
Nasreddin Hoca Hikâyeleri: İçinde Bende Vardım
Nasreddin Hoca işine gitmek için evden çıkıyormuş hava soğuk olduğundan paltosunu giymiş ve Allahaısmarladık diyerek evden çıkmış. Bir gümbürtü kopmuş.
Eşi kapıyı açarak seslenmiş. “ hayırdır Hoca o ses ne “ Nasreddin Hoca cevap vermiş “paltom yuvarlandı” hanımı demiş ki “ya hoca bir palto o kadar ses çıkarır mı?” Hoca cevap verir…” içinde bende vardım”
Nasreddin Hoca Hikâyeleri: 40 Yıllık Sirke
Nasreddin Hocanın komşusu gece vakti elinde bir tasla komşusunun kapısını çalmış ve “aman hocam hanım çok hasta sende 40 yıllık sirke varmış azıcık verir misin ilaç için” demiş Hoca gayet kendinden emin “40 yıllık sirke var ama veremem, herkese verseydim 40 yıllık sirke olur muydu” demiş.
Nasreddin Hoca Hikâyeleri: Hediye Ayva Olsaydı
Hoca Osmanlı Padişahı Timur’a hediye götürmeye karar verir.
Bir sepet ayva alarak padişahın yolunu tutar. Yolda ayvadan vazgeçen hoca ayvaların yerine incir koyar sepetine ve yola çıkar. Timur’a Nasreddin Hocanın kendisine hediye vermek için geldiği söylenir.
Timur kıymetli taşlar mücevherler beklerken Nasreddin hoca bir sepet inciri verir padişah incirlere çok sinirlenir “sen benle alay mı ediyorsun” der ve incirleri hocanın kafasına tek tek atar.
Nasreddin Hoca da” Allah’ım çok şükür” diye şükür edermiş. Timur bu duruma şaşırarak sormuş. “ben senin başına incir atıyorum sen şükür ediyorsun bunun nedeni ne?” demiş.
Nasreddin Hoca cevap vermiş. ”ya hediyeler ayva olsaydı”.
[rwp-review id=”0″]